Mavi Bir Ölüm İlahi Sözleri – Tuncer Yolal İlahi Sözleri, sayfamızda hazırlamış olduğumuz mavi bir ölüm ilahisinin sözlerine ulaşabilirsiniz.
Sayfamız da derlediğimiz kavuşmak ilahisinin sözlerini bulabilirsiniz. Siz de beğendiğiniz ilahi sözlerini bize yazabilirsiniz. En güzel ve en güncel ilahi sözlerini bulabileceğiniz sayfamız da kavuşmak ilahi sözlerini arkadaşlarınızla paylaşabilirsiniz. Siz de sayfamızda ki yeni ilahi sözlerinden haberdar olmak için sayfamızı paylaşmayı unutmayın.
Tuncer yolal ilahilerini dinleyerek, ilahi sözlerinide takip edebilirsiniz. Kavuşmak ilahi dinlemek için sayfamızdan yardım alarak dinleyebilir vede kavuşmak ilahi sözlerinide takip edebilirsiniz. Yazımızın devamına giderek kavuşmak ilahi sözlerine ulaşabilirsiniz.
Yine sana sesleneceğim,
Senin kim olduğunu hiç bilmeden,
Senin kim olduğunu en çok bilerek,
İsyankar zambakların çılgın nilüferlerin,
Dört nala açan kiraz çiçeklerinin,
Dudak kıvrımlarına yoldaş olacağım,
Sarı bir hüzün kızıl bir gurur,
Ve siyah bir öfkeyle konuşacağım sana.
xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx
Sana oklardan değil yaylardan bahsedeceğim,
Gülün dikeninden değil,
Gülleri ve dikenleri doğurmaktan yorulmayacağım,
Topraktan söz açacağım,
Akan su gelmeyecek kelimelerime,
Suyu şefkatle kucaklayan sessiz taşların canını yakan damlaları dinlendireceğim.
xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx
Yine sana sesleneceğim,
Senin kim olduğunu hiç bilmeden,
Bilmek istemeden.
xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx
Alaattin’in sihirli lambasından çıkan cin bana gelseydi,
Ve ne dilersem dilememi isteseydi,
Hiçbir şeyi elde etmeyi dilemezdim,
Bir şeyden vazgeçmek isterdim sadece,
Hayatta bir şeyden vazgeçmek lütfedilseydi.
xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx
Bedeli her şeyim olsa bile,
Sana seslenmekten vazgeçmek isterdim,
Garip değil mi sana seslenmekten vazgeçtiğimi,
Bundan hoşlandığımı düşünüyorsun belki de,
Oysa sana seslenmek bütün hesaplarımı gördüğüm şu dünyadaki.
xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx
Tek geride kalmış hesap benim için,
Bu dünyadaki tek yük,
Bu seslenişin kalbini avucumda tutabilmek,
Kürek mahkumu için kürek neyse,
Benim için de sana seslenmek o,
Bir yandan gemiyi ufka ulaştırmanın tek yolu,
Öbür yandan bileklerimden sızan kanların,
Gönlümü işgale yönlendiği bir rotanın can suyu.
xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx
Oysa ben sana kürekten değil gemiden bahsetmek isterdim,
Atalarım bana kadınlara gökyüzünü,
Gemileri ve yelkenleri anlatmayı öğrettiler,
Sen kürekleri yağlı urganları,
Geceyi siyaha gömen fırtınaları öğretmeye çalışıyorsun,
Sana ellerimle dokunarak gözlerimle okşayarak,
Göstermek istedim.
xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx
xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx
Rüzgarla şişen beyaz yelkenleri,
Ama senin vaktin yoktu,
Ben bunu hiç anlayamadım,
Kavmimin kadınları bana öğretmediler ki,
Bazı kadınların beyaz güvercinlerden daha çok,
Siyah apoletleri sevebileceğini.
xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx
Sana sesleniyorum,
Ve gözlerin bileklerimden parmak uçlarına,
Toplanmış kan pıhtılarını seyrediyor,
Kürekleri bırakamıyorum,
Önce yücelttiğin sonra terk ettiğin aşkın onuru için,
Kalemi biran elimden düşürmüyorum,
Ankara Kalesinin önünde,
Sana sesleniyorum.
xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx
xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx
Benden kaçıp cennete gitmek isteseydin,
Seni cennetin kapısına kadar götürürdüm,
Bana gelmek için seni korkutan cehennem olsaydı,
Cehennemle konuşur Seni ona anlatabilirdim,
Oysa sen ne cenneti isteyebilecek kadar aşık oldun,
Ne de cehennemi isteyebilecek kadar ayrılık.
xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx
Seviyorum seni ama dedin,
Hoşçakal diye ekledin,
Şimdi gitmeye mecburum,
Belki yine gelirim, umarım gelirim,
Son sözün oldu.
xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx
Cennet ve cehennemin dillerini,
Savaş naraları ve aşk şiirlerini,
Gazelleri ve boleroları öğreten atalarım,
Senim sözlerinin anlamını öğretmediler.
xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxMavi Bir Ölüm İlahi Sözleri
xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx
Hiç bir şey söylemeden gittin,
Ayrılığın dilsiz olduğunu ben senden öğrendim,
Dilsiz olanın yaşayabileceğini sen öğrettin bana,
Ve kalemimle ilk defa yavan gözlerle baktın,
Yine yeniden sadece sana sesleneceğim,
Müebbet bir aşk dışında,
Bildiğim tüm duygularımı terk edeceğim.
xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx
Sana sesleneceğim yine,
Seni sadece kuru bir sevgiyle değil,
Derin bir hüzünle binlerce yıllık bir gururla,
Ve pervasız bir öfke ile sevdiğimi duyuyor musun,
Mütevazi bir sevgiyle değil,
Küstah bir aşkla sevdim seni.
xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx
Ben OSMANLI gibi,
Kollarımın yetişmediği bir aşkı kucaklamaya çalışırken,
Ölen köprülerin ülkesindeki Venedik’teki son sancağı,
Kışın üşümemek için şal yaptın kendine,
Neden bilmiyorum özlemin artıyor içimde,
Zaman geçtikçe eksilir demiştim oysa,
Atalarımın öğrettiklerine de ters düşse de.
xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx
Sana inanırım bilirsin,
Zamanla unutursun demiştim,
Niye daha derinleşiyor öyleyse,
Derinleşiyor özlemin,
Ve gönlümde bir iç savaşta dökülen kanları,
Coşturuyor ayrılık sözlerin,
Öfkelerimin kararlılığını,
Aşka katık ederek konuşacağım,
Bedenim bu dünyayı terk edene kadar.
xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx
xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx
Öyle sanıyorum ki,
Hüzünle ve acıyla pek barışık olmadığın için,
Benden uzun yaşayacaksın,
Benden sonra kelimelerim gelecek gönlüne,
Onların benden geldiğini bir tek sen bileceksin.
xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx
Küstah bir aşkla seveceğim seni,
Ben savaş ve ölümle haşir neşir olan,
Kelimeler dışındakileri unutmaya gayret edeceğim,
Ömrün geri kalınında.
xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx
Sana sesleneceğim yine,
Ben seni Beyrut gibi sevdim ama,
Sana ne Mağribi nede Manhattan’ı anlatamadım,
Bağdat ve Şam’ı işgale yeltenmişken,
Venedik’ ten gelen ihanet tarumar etti ordularımı,
Sarı bir keder, kızıl bir kibir, siyah bir isyanla konuşacağım sana.
xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx
Senin kim olduğunu hiç bilmeden,
Ağlayan zambakların dudak kıvrımlarına yoldaş olacağım.
Senin kim olduğunu en çok bilerek,
Kavmimin bana vaad ettiği tüm aşkları terk edeceğim.
xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx
Müebbet bir aşk, Sarı bir hüzün,
Kızıl bir gurur ve siyah bir öfkeyle konuşacağım,
Bu dünyayı terketme müjdesi gelene kadar.
xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx
Hüznü, gururu ve öfkeyi bilseydin keşke,
Hüznün beni aşan taşkınlığını,
Gururumun binlerce yıl önceden miras kalmış hoyratlığını,
Öfkelerimin hiç bir zaman sona ermeyecek ve azalmayacak kararlılığını.
xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx
Anlayabilseydin,
Anlatabilirdim sana,
Seninle yaşanan bir aşktan sonra,
Ayrılığın ölüm bile olsa,
Mavi bir ölüm olacağını.
xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx
Mavi Bir Ölüm İlahi Sözleri İlahi Sözleri sayfamız da hazırladığımız mavi bir ölüm ilahisinin sözlerini bulabilirsiniz. Sizinde eğerki mavi bir ölüm ilahi sözleri hakkında sorularınız varsa bize yorum bölümünden yada eposta aracılığı ile yazabilirsiniz.
Bizi facebook üzerinden takip edebilirsiniz. Facebook sayfamıza gitmek için TIKLA
Soru vede şikayetleriniz için bize yorum bölümünden yada email aracılığıyla yazabilirsiniz. Her türlü soru yada şikayetleriniz için yardımcı olmaya çalışmaktayız.
Diğer tavsiye ilahi bağlantımız; Gidiyorum Buralardan İlahi Sözleri – Tuncer Yolal İlahi Sözleri
Etiketler: Mavi Bir Ölüm, Mavi Bir Ölüm İlahi Dinle, Mavi Bir Ölüm İlahi Sözleri, tuncer yolal, tuncer yolal ilahi dinle, Tuncer Yolal ilahi sözleri